9.2.09

SOLUYACAK NEYİMİZ VAR?

ANTALYA HAVA KİRLİLİĞİ ÜZERİNE
TESPİTLER VE ÖNERİLER

*MEVCUT DURUM*
Antalya’lılar yıllardır hava kirliliğinden şikayetçidir.
**Her kış yoğunlaşan sıkıntılar,

her baharda unutulmaktadır.**
Tüm yetkili merciler konuyu ucundan tutarak geçiştirmektedir.
Her yoğunlaşan şikayet,

"hava temizdir!"
şeklinde cevaplanmaktadır.
Gerçek durumun ne olduğunu herkes merak etmektedir.
Söz konusu kısır döngüden en kısa yoldan çıkılmalıdır.
Mevcut durum ve sorunlar

yeterince analiz edilmemiş, çözüm aranmamıştır.
Son kesitte, çözümün doğalgaz’a havale edilmesi büyük bir yanılgıdır.

*GECE KİRLİLİĞİ YOĞUNLUĞU*
Ekim’de %40, Kasım’da %77,

Aralık’ta %132, Ocak’ta %74 yüksek veriler vardır.
Her günün 24 saatlik ortalaması ile son 6 saat ortalaması farkı aşırı oranlardadır
Söz konusu gece saatlerinin aylık ortalamaları olarak;
Ekim’de 78, Kasım’da 142, Aralık’ta 261, Ocak’ta 190 değerleri görülmektedir
Yukarıda değinildiği üzere 260 sınırı

1.Alarm seviyesidir ve çok anlamlıdır.
Zira Aralık ayı gece saatleri ortalaması bu sınırı aşmaktadır.
Gece saatleri verilerinin günlük durumuna bakıldığında ortaya çıkan gerçekler;
Aralık ayında; 7 adet 1.Alarm /

5 adet 2.Alarm ve 1 Adet 3.Alarm seviyesi oluşmuş...
Ocak ayında; 3 adet 1.Alarm /

1 adet 2.Alarm ve 1 Adet 3.Alarm seviyesi olmuş
Toplam 62 günde 18 adet olan alarm durumlarından

3.Alarm düzeyi olan günler;
6 saat ortalamada;

5 Aralık’ta
562 seviyesi ve
15 Ocakta 531 seviyesi tespit edilmiş,
Bu ortalamaların en yüksek saatlik verileri olarak

650 ve 872 değerleri alınmış...
Aralık’ta 9 saat / Ocak’ta 4 saat’lik veri

- 620 olan 3.Alarm seviyesini aşmış durumda
Bu tespitlerden açıkça anlaşılacağı gibi

- Antalya’da “net” fakat gizlenen bir kirlilik var...
Sağlık standartlarına göre

500’lük değerlerin ciddi tehditler yarattığı bir ortamda;
Yedi günlük bebekten 70 yaşındaki ihtiyara kadar

herkes büyük riskler altındadır.
Her şeyin başı sağlık olan hayatta

- Antalya’nın bu sorunu hafife alınmamalıdır.
Ayrıca; Bugün için bir milyon nüfusu geçen şehrin

hızlı gelişimi devam etmektedir.
Hemen on yıl içinde iki katı büyümesi beklenen kentte

kirlilik korkunç bir tehdittir.
Antalya son 10 yıldır çözemediği bu sorunu

- daha yoğun haliyle hiç çözemez...
Konunun ciddiyeti idrak edilerek

- gerçekçi ve çözümleyici tedbirler kaçınılmazdır.
*KALICI ÇÖZÜM ÖNERİLERİ*
Antalya’nın giderek yükselen ince hastalığı

(Verem) artık kökten tedavi edilmelidir;
Kent Konseyi Çevre Gurubu inisiyatifi ile bu konu ana gündem haline getirilmeli,
İçinde bulunduğumuz yerel seçimler ortamı kullanılarak konu iyice tartışılmalı,
Adaylar ve Kamuoyu ilgi odağı olarak çözümler üretilmeli...

- uygulama sözleri verilmeli,
Kentin Sivil Toplum inisiyatifi bu ciddi konunun takipçisi ve denetçisi olmalı,
Bir yandan

- sağlıklı ve sürekli ölçümleme için yeni düzen ve istasyonlar oluşturulmalı,
Diğer yandan

- alınan ölçümlerin uyarıcı ve tedbir alıcı mekanizmaları hareketlenmeli,
Toplu ölümler gibi acı olaylara meydan vermeksizin

- bir afet konusu olarak alınmalı,
"Bu yıl geçti" zihniyetine düşülmeden

- gelecek yılın güvenceye alınması hedeflenmeli,
Yıl boyu alınacak tedbirler

gelecek kış etkili olarak uygulamaya sokulabilmeli,
Antalya’nın kulak arkası edilen bu önemli konusu

mutlaka çözümlenmelidir.
Belediyeler bünyesinde ilgili departmanlar koordineli biçimde aktive edilmeli,
Valilik kapsamında afet koordinasyonu ile konuya destek sağlanmalı,
İl kapsamında önceliklere göre tüm kentlerde paralel çalışmalara girilmelidir.
Antalya kalitesine ve imajına derin darbe vuran utanç konusu giderilmeli,
Antalya’lıların sağlıkları üzerindeki ipotek ortadan kaldırılmalıdır.

~♥~~♥~~♥~~♥~

1 yorum:

Mustafa Şenalp dedi ki...

Ziyaretiniz için teşekür ederim.