9.2.08

ÖZGÜR BAYANLAR...

TESETTÜR ÜZERİNE...

BİR HİKAYE DE BENDEN!


Sevgi ve minnet ile andığımız Ulu Önder'imizin DEVRİM lerinden sonra, ısrarla bu konuyu bitirmemiş, hazmedememiş insanların maddi güçlerini de arkalarına alarak bizlere ÖRTÜLÜ EŞYA muamelesi yapmaya çalışmaları acıdır.


Üniversitede okuyan iki kız evlat annesi olarak,
bu konuyu ve onların gelecekleri ile ilgili verilecek kararları da
DİKKATLE izliyorum.

Dün izlediğim bir TV programında gene baş konu "türban"idi.

Konuk ise Prof.Dr.Yaşar Nuri ÖZTÜRK.


Siyasal İslam Üniforması diye tanımladı Türban'ı ve KURAN da böyle bir emir ve baskının söz konusu olamayacağını dile getirdi.
"Bu Örfi Bir Düzenlemedir-Dayatmadır" diye devam etti...

Yaşadığım bir *ANI* geldi aklıma...
Yaklaşık 20 sene önce İstanbul Yeşilköy'deyiz. Benden yaş olarak daha genç ve şirin mi şirin bir kız evlat sahibi bir komşum var... Ben "yoğun çalışma hayatım" nedeniyle az görebiliyorum onu, ancak sokağa çıktığında da "tesettür"nedeniyle sadece gözleri ve burnu ile selamlaşıyorum, kızını seviyorum. Bize inanış ayırımcılığı yapmak yakışmaz çünkü. Ayrıca zaman zaman dertleştiğimiz "Ermeni" komşularımız da mevcut. Çocuklarımız da birlikte oynuyorlar
ve gayet güzel anlaşıyorlar.
O sıralarda Gazetelere sık sık manşet olan Hacı-Hoca takımının el-etek öpme ve müritleri ile ahlak dışı bazı ilişkileri, yakalananların da zenginlik içinde "sarayvari konaklarda" lüks yaşam biçimleri gene gazetelerde ...
Ben de okuyup "cık-cık" diyorum.
Hanımlar eşlerini işyerine gönderip, yaptıkları yemekleri de tencerelere koyup koştura koştura hikaye dinlemeye gidiyorlarmış.
Çok iyi anlaştığımız üst kat komşum, başka akıl almaz hikayeleri de duymuş, birgün beni uyardı."Aman sen gençsin, bilmediğin yerlere bilmediğin kişilerle gitme, ne yapıp edip ikna ediyorlarmış" diye! Kulağımda küpedir bu cümleler-bir asker kızı olarak ta asla uygulamayacağım bir davranış biçimidir ayrıca...
Neyse, bir gün bizim kız gene bahçede oynuyor,
yemek vakti için çağırdım, ses vermedi.
Üst kat komşum aradığımı görünce, bahçede sadece"gözlerini tanıdığım" komşunun kızıyla oynadıklarını, birde oraya bakmamı söyledi bana. İlk kez zilini çaldığım kapı açıldı. Yabancı birisi, son derece modern askılı penye bluz ve şortuyla bana bakıyor. Beni tanıdı ve "kızımın onlarda olduğunu, kendi kızının da onunla birlikte olunca daha kolay yemek yediğini belirtti-merak ettiğim için hatanın kendisinde olduğunu da nazikçe ekledi. Kızımı alıp eve indim.
Ancak,merak ettiğim konu giyim farkları idi-ve bunu mutlaka öğrenmeliydim.
En kısa zamanda üst kat komşuma konuyu bilip bilmediğini sordum.
O da gülümseyerek anlattı.
Yaşamı, Yeşilköy'de yaşayan ailesi ile son derece modern olan -
hatta nişan tuvaleti de straplez olarak seçilmiş bu kızımıza,
nikah sonrası eşinin bir teklifi olmuş.
"Bir elin yağda, bir elin balda olacak, evde sana hiç karışmam,
AMA sokağa çıkarken *tesettür*e gireceksin.
Bu benim İŞ yaşamım için çok önemli..."
Kızımız razı, onun ailesi razı !
***YAZMASI BENDEN***
ÖZENENLER VE CAZİP BULANLAR YOK MUDUR?
PARA İÇİN NELERDEN VAZGEÇİLEBİLİR?
BİR YOLDA İNSANLAR AĞIR AĞIR NERELERE TAŞINIR?
ÖZGÜRLÜK ANLAYIŞI İŞTE...