11.3.09

Darwin mi?


Evrim Teorisinin Doğuşu
Darwin'in seyahatteyken İngiltere'ye yolladığı mektuplar,
fosil örnekleri ve doldurulmuş canlılar, eski öğretmeni Henslow aracılığıyla İngiliz doğabilimcilerine aktarılıyor,
Darwin'in ünü bu sayede gittikçe yayılıyordu.

Beagle 2 Ekim 1836'da İngiltere'ye döndüğünde
Darwin saygın bir doğabilimci olarak tanınmıştı.
Darwin, İngiltere'ye ayak bastığında,

önce Shrewsbury'ye gidip akrabalarını ziyaret etti,
sonra Cambridge'e gelerek Beagle yolculuğunda
topladığı örneklerin tanımlanıp sınıflandırılması üzerinde çalışmaya başladı.
Henslow, bitki örneklerini tasnif edip isimlendirmede

Darwin'e yardımcı oluyordu,
fakat hayvan örnekleri için Darwin'in uzman
zoologlara ihtiyacı vardı.
Babasının parasal desteğiyle Londra'ya gidip
zoologlarla görüşmeye başlayan Darwin,
Charles Lyell aracılığıyla Richard Owen adında bir biyologla tanıştı.
Owen, Darwin'in getirdiği fosilleri inceleyerek

o güne kadar bilinmeyen pek çok soyu tükenmiş hayvan türü tanımladı.
Bu türlerin arasında,
tembel hayvan benzeri büyük memeliler,
hipopotam benzeri bir otobur memeli (Toxodon) ve armadillo benzeri
dev bir zırhlı memeli (Gliptodon) da vardı.
Bu hayvanlar anatomik olarak,
Darwin'in düşündüğü gibi Afrika hayvanlarına değil,
Güney Amerika hayvanlarına yakındılar.
Darwin, Aralık 1836'da Güney Amerika kıtasının yükseldiğine dair
bir bilimsel makale yazdı, ve Ocak 1837'de Lyell'ın da desteğiyle
bu makalesini Londra Jeoloji Cemiyeti'ne sundu.
Aynı gün, Beagle yolculuğunda topladığı kuş ve memeli örneklerini de
Londra Zooloji Cemiyeti'ne sundu.
Ornitolog John Gould,
Darwin'in tanımlayamadığı ve değişik türlere ait olduğunu varsaydığı bir grup kuşun
aslında birbirine çok yakın 12 yeni
ispinoz türü olduğunu açıkladı.
Darwin Şubat 1837'de Coğrafya Cemiyeti Konseyi'ne seçildi,
ve bir ay sonra Cambridge'den Londra'ya taşındı.
☆☆☆☆☆
Darwin'in 1837'de günlüğüne çizdiği evrim ağacı
Londra bilim çevrelerinde, hayatın ve canlı türlerinin kökeni
sevilen bir tartışma konusuydu.
Matematikçi ve filozof
Charles Babbage'ın başını çektiği bir grup,
Tanrı'nın Dünya'daki hayatı özel bir mucize aracılığıyla değil,
doğa kanunları aracılığıyla yarattığını savunuyordu.
Darwin'in Edinburgh Üniversitesi'nden hocası Robert Edmund Grant ve
Dr. James Gully gibi bir grup bilimadamı ise
türlerin birbirine dönüşebildiğini iddia ediyor,
ama bu fikirleri yüzünden çoğunluk tarafından
sapkınlıkla ve toplumsal düzeni bozmaya çalışmakla suçlanıyordu.
Mart 1837'de John Gould,
Darwin'in farklı adalardan topladığı alaycı kuşların
farklı türlere ait olduklarını açıkladı.
İspinozları hangi adalardan topladığını not etmemiş olan Darwin,
Kaptan FitzRoy'un notlarını inceleyince,
Gould'un tanımladığı farklı ispinoz türlerinin de farklı adalardan geldiğini keşfetti.
Nisan 1837'ye gelindiğinde Darwin,
anakaradan göç edip farklı adalara yerleşen kuşların,
zaman içinde bir şekilde değişiklik geçirip farklı türlere dönüştüklerini anlamıştı.
Temmuz ayında, her zamanki günlüğünün yanı sıra, türlerin birbirine dönüşümüyle ilgili fikirlerini yazdığı gizli bir "B" günlüğü tutmaya başladı,
ve bu günlüğün 36. sayfasına ilk kez bir evrim ağacı çizdi.

☆☆☆☆☆
Yıllarca arayan, araştıran ve kitabını yazan Darwin'in kitabı çok büyük bir ilgiyle karşılandı ve geniş çaplı bir tartışma başlattı. Darwin, kitabının yarattığı tartışmaları yakından takip ediyor, kitap hakkında yayımlanan eleştirileri, yorumları ve karikatürleri özenle kesip saklıyordu. Kitapta doğrudan yer almayan

"insanın hayvandan geldiği" iddiası, eleştirilerin ana hedefiydi.
☆☆☆☆☆
Eylül 1871'de Vanity Fair dergisinde yayınlanan Charles Darwin karikatürü
İngiltere Kilisesi'ne bağlı nüfuzlu bilimadamları,

ki bunlara Darwin'in eski öğretmenleri
Adam Sedgwick ve John Henslow da dahildi,
açıkça kitaba karşı tavır aldılarsa da,
pek çok genç doğabilimci kitaba olumlu tepki verdi.
1860'da yedi
Anglikan teolog tarafından yayımlanan
Essays and Reviews (Deneme ve Eleştiriler) adlı kitap,
Darwin'in teorisini desteklediği için kiliseden büyük tepki aldı.
Türlerin Kökeni üzerine en meşhur tartışma, Haziran 1860'da British Association for the Advancement of Science'ın Oxford'daki toplantısında yaşandı.

Oxford piskoposu Samuel Wilberforce
Darwin'in kitabını küçümseyen bir konuşma yapınca,
karşısında Darwin'in arkadaşları Joseph Hooker ve Thomas Huxley'i buldu.
Huxley Darwin'i o kadar katı bir biçimde savunuyordu ki,

o günden sonra kendisine
"Darwin'in buldogu" lakabı takıldı.
Bu tartışmayla ilgili sıkça anlatılan bir hikâyeye göre,

Wilberforce Huxley'e
"maymunluğunuz büyükanne tarafından mı geliyor büyükbaba tarafından mı?"
diye sorunca Huxley,
"birikimini önyargı ve yalanlara hizmet etmek için
kullanan kültürlü bir insan olmaktansa
maymundan gelmeyi tercih edeceğini" söyledi.
Darwin hastalığı sebebiyle bizzat katılamadığı

bu tartışmaları basından takip ediyor, yazışmalar aracılığıyla
kendisine daha çok destekçi bulmaya çalışıyordu.
Darwin'i kararlı bir biçimde savunan Thomas Huxley,
Charles Lyell ve Joseph Hooker, Richard Owen önderliğindeki muhalif grubu bastırmayı başarınca, 1864'te Darwin'e Kraliyet Cemiyeti'nin
Copley Madalyası verildi.
Kısa zamanda pek çok baskı yapan ve pek çok dile çevrilen
Türlerin Kökeni,
bilimsel konulara yeni yeni merak duymaya başlayan Avrupa
orta sınıfının en çok okuduğu bilimsel kitaplardan biri oldu,
zamanının sosyal akımlarını doğrudan veya dolaylı olarak etkiledi,
ve popüler kültürün önemli bir parçası haline geldi.

☆☆☆☆☆
Hoşgeldin Darwin Yılı!

♥:-)) Haberimiz Burada ♥:-))

■♥■¦¦¦¦■♥■¦¦¦¦■♥■¦¦¦¦■♥■¦¦¦¦■♥■¦¦¦¦■♥■¦¦¦¦■♥■¦¦¦¦■♥■

Hiç yorum yok: