27.2.09

İSTANBUL KAZANDI...

Ben ise içinde bir "kepçe" misali ...
31 Ocak ve 1 Şubat 2009 günleri İstanbul'daydım.
Soğuk ve yağmurluydu hava...
Dolaşırken çektiğim
fotoğraflardan bir bölümü (toplam 300 civarı... ;)
ve sevdiğim bir şiir!
♥:-)) ♥:-)) ♥:-)) ♥:-)) ♥:-)) ♥:-)) ♥:-))

YÜRÜYELİM SENİNLE İSTANBUL'DA
Kırmızıyı sevdiğini bilseydim;
Hayallerim kıpkırmızı olurdu.
♥ ♥ ♥ ♥ ♥ ♥ ♥
İstanbul hala güneşin ardında,
Ufuklarında birkaç kara leke...
Birkaç kan pıhtısı dudaklarında,
İstanbul hala sevimli mi sevimli,
ve hala bir tomucuk tadında.
Yürüyelim seninle İstanbul'da.
♥ ♥
Korkusuz bir rüyadır,
Bekler bizi Beykoz'da, Üsküdar'da birkaç kuğu,
birkaç mahzun kuştüyü ...
Yenilgisiz bir muamma gibidir.
Arar buluşmayan ellerimizi ...
Deli rüzgar yine sarhoş, hovarda ...

Tam orada,
Çamlıca yokuşunda birkaç bulut çekelim,
Gökyüzünden damarlarımızdan geçirelim,
ve birden bırakalım suların üzerine...
Sen bir defa konuş,
sen bir defa gül !
Kumlu ebrular yapalım seninle,
serpmeli ebrular, bülbül yuvası,
hercaimenekşe, gonca ve sümbül...

Yüzün bir ay gibi parlarken gecenin ortasında,
Yürüyelim seninle İstanbul'da.
Boğaziçi mağrur türkülerini,
Gözlerine baka baka söyleyin martılar,
Üşüyünce denizin sıcağında bulsunlar kalbimizi...
Anlayabilir misin neden çıban gibi büyür bağrımda?
Büyür de kelebek olur bu sızı...
Kırmızıyı sevdiğini söyledin.
Bu yüzden mi günlerdir,
İstanbul'da gül kokusu yayılan tepeler kırmızı?
Sular kırmızı...
♥ ♥ ♥ ♥ ♥ ♥ ♥ ♥ ♥ ♥ ♥ ♥ ♥
İstanbul bilmeli ki,
Sahillerine mehtabı taşıyan senin bakışlarındır.
İstanbul bilmeli ki,
Limanlardan gemiler önce senin yüreğine açılır.
Uzaklarda bir yerde,
Toprağı öpmek için eğilen
bahçıvanın parmaklarında hüzün !
Sana doğru akan nehrin ağlayan suretidir...

Bir elimizde umut,
Bir elimizde sevda,

Yürüyelim seninle İstanbul'da...
Musiki kesilsin,
Tükensin yazı, çaresiz kalınca mızrap ve şiir.
Ozan bir kenara bıraksın sazı,
Ressam fırçasına neden mi kızgın ?
Tuvalde çizgiler, renkler kırmızı ...
Kırmızıyı sevdiğini bilince,
Çekilir mi artık güllerin nazı ?
♥ ♥ ♥
Anadolu kavağı'nda
her akşam burcu burcu bir rüyadır hayalin...
Karanlık, hüznünü düşürür dağa,
kuşlar kanat çırpar,
yıldızlar ağlar...
Endamın her sabah iner toprağa.

Hasret, yanlızlığı çoğaltan deniz,
Ayrılık acıyla süzülür ...
Kandan nefesin fermandır.
Topkapı Sarayı'nda
Dönüşünü bekliyor rıhtımda, şehzadeler.
Öylesine yorgun,
mahzun
ve candan !
İstanbul bir yanımda,
sen bir yanımda ...
♥ ♥ ♥ ♥ ♥ ♥ ♥
Uykusundan uyanınca fırtına dalgalar,
Türkümüze aşina olur.
Yüzümüze bakınca deniz fenerleri,
Sahibini arayan gemilerin çığlığıyla vurulur.
♥:-)) ♥:-)) ♥:-)) ♥:-)) ♥:-)) ♥:-)) ♥:-))

Tarih heyelandır, hainlerin ardında...
İstanbul tarihin soylu anası,
Biz bu yürüyüşü çiğdemlerden almışız,
Sevdayı Kız Kulesi'nden ...
Yalıların burukluğu altında,
geçiyoruz sokaklardan delice...

Anlayabilir misin?
Beyoğlu'nda gezinen
hayal kırıklığının benden türediğini?
Anlayabilir misin?
Kırmızı neden böyle doldurur aynalara
İnleyen yüreğimi?

Sana giden yolların kavşağında,
Bir adam direniyor, izini bulmak için,
Siliyor tanyerine
akan alın terini...
Ufkunda sapsarı umudun rengi,
Mavi yitik,
Beyaz kızgın
ve siyah
Arıyor sessizce kaybolan günlerini ...

♥:-)) ♥:-)) ♥:-)) ♥:-)) ♥♥♥:-)) ♥:-)) ♥:-)) ♥:-)) ♥
Gülhane'de simit satan çocuklar,
Nasıl anlasınlar,
ellerimizin neden böyle çekingen olduğunu ?
Ayasofya önünde tramvay bekleyenler,
Gökyüzüne dokunurken
"Bu acı kimdir" diye sorsunlar içlerinden.
♥ ♥
Birlikte yürüyen iki yabancı...
biz gitsek de,
İstanbul'da yine de
Yıllar yılı gezinmeli...
Bu sızı benden, bir yaralı şiir.
Kalmalı senden bir tebessüm,
Bir de kırmızı ...
Nurullah Genç
♥:-)) ♥:-)) ♥:-)) ♥:-)) ♥:-)) ♥:-)) ♥
Üsküdar Mimar Sinan Çarşısı önünde
sevdiğimiz kedicikler...
☆☆☆☆☆ ☆☆☆☆☆
Yeşilköy'de gün batımı izleyen kedicikler,
ve tabi ki biz...
Soğuğa rağmen gene güzel battı...
☆☆☆☆☆ ☆☆☆☆☆
İstinye Vapur İskele'sinden
boğaz manzarası ve karşı sahilin görüntüsü...
☆☆☆☆☆ ☆☆☆☆☆
Vapurla Üsküdar'a giderken
Deniz Feneri manzarası...
* * * * * * * * * * * * * * * * *
Vakit yok olur,
zamandan boşalır varlık,
Düşmez burçlardan haber.
Bir uğursuzlukla ağır ve yorgun,
Bütün insanlar bitti sanırsınız,
Deniz feneri gülümser.
Fazıl Hüsnü Dağlarca
☆☆☆☆☆ ☆☆☆☆☆
Eminönü Vapur İskelesi'nden
Galata Kulesi

1 yorum:

NuR dedi ki...

İstanbul hasretini dindirmene sevindim, gene bekleriz
Sevgiyle kal