21.2.09

ELEMAN ARANIYOR...

D İ K K A T
Aşağıdaki Bilgece Sözleri
bu kış-kıyamette, vakit ayırıp
okuyacak,
anlayacak
ve
gereğinde tartışacak
veya uygulayacak
ELEMANLAR ARANMAKTADIR !

*İnançlar hakikat düşmanları olarak,
yalanlardan daha tehlikelidir.

*Hoşlanmadığımız bir düşünceyi öne sürdüğü zaman,
bir düşünürü daha sert eleştiririz.
Oysa, bizi pohpohladığında
onu daha sert eleştirmek uygun olacaktır.

*Sahip olunması zorunlu tek şey var:
Ya yaradılıştan ince bir ruhtur bu,
ya da bilim ve sanatlar tarafından
inceltilmiş bir ruh...

* Tüm idealistler, hizmet ettikleri davaların
her şeyden önce
dünyanın tüm öteki davalarından
üstün olduğunu düşünürler.
Kendi davalarının biraz olsun başarılı olması için,
bu davanın tüm öteki insan girişimlerine gerekli olan
aynı pis kokulu gübreye
açıkca ihtiyacı olduğuna inanmak da istemezler.

*Bir kez yürünmüş bir yola düşenlerin sayısı çoktur,
hedefe ulaşan ise az ..

*Küçücük bağışlarla büyük mutluluklar kazanmak
büyüklüğün bir ayrıcalığıdır.

*İnsan, diğer insanlardan hiç bir şey istememeye,
onlara hep vermeye alıştığı zaman,
elinde olmadan "soylu" davranır.

*Acıların bölüşülmesi değil,
sevinçlerin bölüşülmesidir dostluğu yaratan ...

*Bir şeyden hoşlanmaktan söz edilir,
aslında doğrusu,
bu şey aracılığıyla kendinden hoşlanmaktır.
Kendinden hiç söz etmemek çok soylu bir iki yüzlülüktür.

*Hakikatin temsilcisinin en az olduğu zaman,
onu dile getirmenin tehlikeli olduğu zaman değil,
can sıkıcı olduğu zamandır.

*Doğa bize aldırmadığından,
doğanın ortasında kendimizi öyle rahat hissederiz ki ...

*Uygarlaşmış dünya ilişkilerinde herkes,
hiç değilse bir konuda kendini başkalarından üstün hisseder.
Genel iyi yüreklilik buna dayanır.
Çünkü, durum elverirse herkes yardım edebilir,
o halde bir utanç duymaksızın bir yardımı da kabul edebilir.

*Yapacak çok şeyi olan insan
inançlarını ve genel düşüncelerini
hemen hemen hiç değiştirmeksizin korur.
Aynı şekilde, bir ülkünün hizmetinde olan her insan
ülkünün kendisine artık hiç kulak asmaz;
onun buna zamanı yoktur.
Demem şu ki,
ülküsünün hala tartışılabilir olmasından yana olmak
çıkarına aykırıdır.

*İnsan dilediği kadar bilgisiyle şişinip dursun,
dilediği kadar nesnel görünsün, boşuna !
Sonunda her zaman, ancak,
kendi yaşam öyküsünü elde edecektir.

*İnsanların tarih boyunca farkına vardıkları aşılmaz zorunluluk,
bu zorunluluğun ne aşılmaz ne de zorunlu olduğudur.

*Bugün artık kimse ölümcül hakikatlerden ölmüyor;
çok fazla panzehir var.

*Uygarlık tarafından yok edilme tehlikesiyle karşı karşıya olan
bir uygarlık çağını yaşıyoruz.

*Sevilmiş olma isteği,
kendini beğenmişliklerin en büyüğüdür.

*İnsanları şiddetle kendi üzerine çeken,
bir oyunu her zaman kendi lehine çevirmiştir.

*Çok düşünen ve uygulamalı düşünen,
kendi maceralarını kolayca unutur,
ama başından geçenlerin çağrıştırdığı düşünceleri hiç unutmaz.
Biri kendi düşüncesine bağlı kalır;
çünkü ona kendi kendine ulaşmış olduğunu sanır.

Öteki ise, onu zahmetle öğrendiği
ve onu anlamış olmakla övündüğü için bağlıdır düşüncesine.
Sonuç olarak, her ikisi de kendini beğenmişlik ...

* İçine doldurulacak çok şey olduğu zaman,
günün yüzlerce cebi vardır.

* Bir düşmanla savaşarak yaşayan kişinin,
düşmanını hayatta bırakmakta yararı vardır.

*Açıklanmamış "karanlık bir konu"
apaçık bir konudan daha önemli sanılır.
Sadece karşıtları cansıkıcı olmayı sürdürdükleri için,
arada bir, bir davaya bağlı kalırız.

*Bir insan kendini hep çok büyük işlere adadığında,
onun başka bir yeteneğinin olmadığı pek görülmez.
Açıkça büyük amaçlar tasarlayan
ve daha sonra bu amaçlar için
oldukça yetersiz olduğunu gizlice kavrayıveren kimse,
çoğu zaman bu amaçlardan vazgeçecek kadar da güçlü de değildir.
İşte o zaman iki yüzlülük kaçınılmazdır.

* Gür ırmaklar kendileriyle birlikte bir çok
çakıl ve çalı çırpıyı da sürükler;
güçlü ruhlar da
bir çok aptal ve cahili...

*Bir insanın gerçekten ele almış olduğu düşünce özgürlüğü ile,
onun tutkuları ve hatta arzuları da,
gizli gizli
kendi üstünlüklerini göstereceklerini sanırlar.

*Bir insan yoğun ve kılı kırk yararak düşündüğü zaman,
sadece yüzü değil gövdesi de çekinceli bir havaya bürünür.

* Ruh arayanda, hiç ruh yoktur.

*İnsan yığınlarının davranış biçimlerini önceden kestirmek için,
onların güç bir durumdan kendilerini kurtarmak için
hiçbir zaman
çok önemli bir çaba göstermediklerini
kabul etmek gerekir.

*İnsan kahkahalarla güldüğü zaman,
kabalığı ile tüm hayvanları geride bırakır.

*Eylem ve vicdan genellikle uyuşmazlar.
Eylem, ağaçtan ham meyveleri toplamak isterken,
vicdan onları gereğinden çok olgunlaşmaya bırakır,
ta ki yere dökülüp ezilinceye kadar.

*Aşk ve nefret kör değillerdir;
ama kendileriyle birlikte taşıdıkları
ateş yüzünden kör olmuşlardır.

*İnsan hatasını bir başkasına itiraf ettiğinde unutur onu;
ama çoğu kez öteki kişi bunu unutmaz.

*Alev, başka şeyleri aydınlattığı kadar aydınlatmaz kendini.
Bilge de böyledir.

* Bir konu hakkında hazırlıksız sorguya çekildiğimizde,
aklımıza gelen ilk düşünce çoğu zaman bizim kendi düşüncemiz değildir;
ama bizim sınıfımıza, konumumuza ve soyumuza ait olan
sıradan bir düşüncedir sadece.

* Öz düşünceler pek ender olarak su yüzüne çıkarlar.

* Bizzat kendimizde olan bir değeri övdüğü, okşadığı zaman
mucizeyi de, usdışını da kabul ederiz.

* Yarı-bilim
tam bilimden daha üstündür.
O, sorunları olduklarından daha kolay görür
ve bununla görüşünü daha anlaşılır, daha inandırıcı kılar.

* Çok düşünen partici olmaya uygun değildir;
o,
parti arasında düşüncesini çok çabuk sızdırır.

* Kötü belleğin iyi tarafı, aynı şeylerden bir çok kez,
ilk kez gibi yararlanmaktır.

* Bir kurbanın yoldaşı,
o kurbandan daha çok acı çeker.
Nirtzch aforizmalar