12.7.08

♥ TÜRKÇE'NİN AVANTAJI...


"Türk Dili, dillerin en zenginlerindendir;
yeter ki bu dil şuurla işlensin.
Ülkesini, yüksek istiklâlini
korumasını bilen Türk milleti,
dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır."
*M. Kemâl Atatürk*
♥ ♥ ♥ ♥ ♥
DİLİMİZİN AVANTAJLI YÖNLERİ
DİKKAT ÇEKİYOR

Türkçe,
son yıllarda dünyada üzerinde en çok araştırma yapılan
dillerden bir tanesidir.
Türkçenin gramer yapısının
mantığa uygunluğu, dilin ezber metodu ile değil,
mantık yürütülerek öğrenilmesi bilim adamlarını
Türkçe'nin mükemmelliği
konusunda hayrete düşürmektedir.
*Amerika'da, *Wisconsin*
Üniversitesinde görev yapan
Prof. Dr. Kemal Karpat
Amerika'da dil bilim ile ilgili bölümü
bulunan bütün üniversitelerde
Türkçe'ye büyük önem verildiğini,
gramatikal yapısının büyük bir hayret ve beğeni ile
incelendiğini ve bir dilin nasıl bu kadar sağlam bir mantığa,
mükemmeliyete sahip olabileceği düşüncesinin
Türklere ve Türkçeye karşı bir hayranlık
(yanı sıra kıskançlık) uyandırdığını belirtiyor.
Bu ilgi ve hayranlık yalnızca Amerika'ya mahsus değil.
Avrupa'da da Türkçe hususunda ciddi çalışmalar var.
Geçmiş yıllarda üç yaşına kadar olan çocuklar üzerinde yapılan bir araştırmada
Ana dili Türkçe olan çocuklarda,
bu yaş grubunda diğer milletlerin çocuklarına göre zekâ seviyesi,
kavrayış kabiliyeti olarak
daha önde oldukları tesbit edilmişti. Çocuğun gelişiminde ilk üç yaşın önemi, çocuğun hayatı boyunca kat edeceği mesafenin önemli bir kısmını bu dönemde aldığı göz önünde bulundurulduğu zaman bu durumun
hakikaten bir avantaj olduğunu düşünebiliriz.
*Bu çocuklarının annelerinin genellikle kültür seviyesinin
düşük olması, okuma alışkanlığının olmaması ise çocukların
üç yaşına kadar elde ettikleri ilerleme hızını ileriki yıllarda gösterememesine sebep olan etkenler.
Daha sonra yapılan çalışmalarda
Türk çocuklarının zekâ açısından ilk yıllarda kat
ettikleri mesafede en önemli faktörün dil olduğu kanaatine varılıyor.
International Association for the Study of Child Language
(Uluslar arası Çocuk Dili Araştırmaları Derneği)
adlı kuruluşun Almanya'nın başkenti Berlin'de yapılan onuncu kongresinde,
Türk çocuklarının 2, en geç 3 yaşına kadar kendi dillerini
dil bilgisi kurallarını da yerli yerinde kullanarak mükemmel
biçimde kullandıklarını ispatlıyor.
Bu kabiliyet Alman çocuklarında 5,
Araplarda 12 yaşına kadar uzayabiliyor.

*Dil bilimi profesörü Klan Delius, Türk dilinin kolay öğrenildiğini belirterek,
"Türkçenin şahıs ve zaman belirleyen ekleri düzenli.
LEGO taşlarının yan yana dizilmesi gibi"
tespitini yapıyor. Yine ilim adamlarının ulaştığı bir diğer sonuç; Türkçenin ezberlenerek değil mantık ve muhakeme yoluyla öğrenilen bir dil olmasından dolayı
Türk çocuklarında günlük hayatta gerekli pratik zekâ ve muhakeme kazanımı da diğerlerine oranla daha önde. Ve bu araştırma sonuçları Avrupa ülkelerinde Türklerle evli Avrupalı annelerde çocuğuna
Türkçe öğretme ve evde Türkçe kullanma isteğini teşvik ediyor.
Bu istek ve gayreti ile anne bir avantaj daha elde ediyor.
Çünkü, kurallı bir dil olan Türkçe şuurlu ve iyi öğrenildiği takdirde
diğer dilleri de daha kolay ve kısa zamanda öğrenme yeteneğini kazandırıyor.
Bizler hiçbir mantıklı izahı olmayan tuhaf bir
kompleksle başka dil ve kültürlerin kucağına balıklama
atlayıp kendimizi kaybederken bizde mevcut değerleri
bir gün başka ellerde görürsek hiç şaşırmamalı.
Yarının Türkiye'sini İngilizce, Almanca vs.
Batı dillerini konuşan Türkler
buna mukabil Avrupa'yı
Türkçe konuşan Avrupalılar doldurabilir.
*Türklerle ilgili en detaylı araştırmalar
Batı'da yapılıyor, bizim değerlerimizi onlar
keşfedip dünya kamuoyunun
gündemine sunuyorlar.*

Ne kadar farkındayız bilmem ama,
Türkçeyi kullanan kişiler olarak çocuklarımız doğuştan şanslı,
dilimizin kurallarını daha iyi öğrenerek,
uydurukça vb.
bir takım şahısların kendi keyfî yönlendirmelerine kapılmayarak;
kazanılmış müşterek anlaşma vasıtamız olan kelimeleri
feda etmeyerek;
okuyarak bilgi ve kültürümüzü genişleterek doğuştan gelen
bu avantajları kat be kat artırmak bizim elimizde.
*Çocuklarımız,
gayret ve fedakârlığın her türlüsüne değmez mi?..*
KAYNAK!