6.6.08

SAFRANBOLU VE AMASRA

24 Mayıs 2008 Cumartesi günü SAFRANBOLU'yu dolaştık.
Aslında anlatılabilecek çok şey var..
O konaklar, yaşayan insanlar,hele o lokumları
süperdi herşey.
Lokumu birde safranı meşhurmuş !
Safran çok pahalı bir bitkiymiş :)
Ayrıntılara girsem sayfada 15 bölümlük bir dizi çıkarabilirim.
Ama size eziyet etmemin hiç alemi yok.
Bu nedenle BİRAZCIK yazıyorum.
Safran,
"Dünyanın En Pahalı Baharat Bitkisi,
SAFRANBOLU İlçemize Adını Veren Bitki,
Mübarek Bitki,
Sahteciliği En Fazla Yapılan Baharat,
Kendi Ağırlığının 100.000 Kat Suyu Sarıya Boyayan Bitki,
Adına Festival Düzenlenen Bitki,
Bir Gramı Altının Gramına Eşdeğer Tutulan Bitki…
Safran çok eskiden beri yetiştirilen önemli bir ilaç, baharat ve boya bitkisidir.
Ancak ekim alanı son yıllarda “hiç yok” denecek kadar azalmıştır.
Safranın tarihsel ve ekonomik olarak çok önemli iki özelliği bulunmaktadır.
Tarihsel özelliği,
Safranbolu'ya ismini vermiş olmasından ileri gelmektedir. Ekonomik özelliği ise, dünyada çeşitli endüstri dallarında çok geniş kullanım alanı bulunan en pahalı baharat olmasıdır. Bugün, dünya piyasalarında, safranın gramı, altının gramına eşdeğer tutulmaktadır. Safran yetiştiren ve ürününü ihraç eden ülkeler, önemli oranda döviz girdisine sahip olmaktadır. Safranın, özellikle ilaç ve gıda endüstrisinde çok geniş kullanım alanı bulunmaktadır. Kanser araştırmalarında, bazı kanser türlerine karşı ümit var bulunduğu için, safran geniş çapta denemelerde kullanılan bir madde durumundadır. Kullanım alanları göz önüne alındığında, dünyada safrana talebin yüksek olduğu anlaşılmaktadır. Ancak, safran ekim alanlarının sınırlı olması nedeniyle, elde edilen ürün, talebi karşılayamamaktadır. Safranın ekonomik değerinin çok yüksek olması ve dünyadaki talebin fazla oluşu, safran tarımını önemli duruma getirmektedir. Geçmişte geniş alanlarda safran yetiştirilmiş bulunan ülkemizde, unutulan tarımın tekrar canlandırılması ve çiftçilerin desteklenmesi, ülkemiz ekonomisi için büyük kazanç olacaktır.Dünyada en pahalı baharat olmasına rağmen ülkemizde safran üretimi, hemen hemen yok denecek kadar gerilemiş durumdadır. Geçmişte, Safranbolu’nun 40 kadar köyünde(bugün 56 köyü bulunmaktadır) yetiştirilen ve İlçemize ismini veren bu değerli bitki,
üç yıl öncesine kadar yalnızca
Davutobası Köyünde iki dönüme yakın bir alanda yetiştirilirken yapılan projeler ve desteklemelerle birkaç kişi daha safran tarımı yapmaya yönlendirilmiştir. Bugün Davutobası, Yörük, Aşağıgüney olmak üzere üç köyde, 3310 m2 alanda yetiştirilmektedir. Aslında safran tarımına son 15-20 yıl içinde, Valiliğin, İl Özel İdaresinin ve Safranbolu Kaymakamlığının desteği olmuştur. Yapılan tüm desteklemeler ve projeler girdi temini şeklinde olmuştur.
Safran tarımı yapmak isteyen kişilere, safran soğanı
ve tarlanın etrafını çevirmek için kafes teli,
ücretsiz olarak verilmiştir. Ancak yapılan tüm desteklemelere rağmen istenen gelişme sağlanamamıştır.Safrandaki sahtecilik ve özellikle Keşmir safranının bizimkine göre çok ucuz olması yetiştiricilerimizin çok küçük çaptaki üretimlerinin dahi satılamamasına neden olmaktadır. Bugün Safranbolu safranının gramı 5-7 milyon liradan satılmaktadır,
Keşmir safranı ise Safranbolu da dahi 3 milyona satılmaktadır.
Safranın Ülkemizde gıda sanayi inde ve yöresel tatlılar dışında yemeklerde kullanılmıyor olması, boya, sağlık, ve kozmetikte teknolojinin ilerlemesiyle safrana artık eskisi kadar ihtiyaç kalmaması yurt dışından gelen safranın daha ucuz olması, safran tarımımızı bugünkü haline getirmiştir.
AMASRA'nın meşhur tatlısı...
Manda Yoğurdu üzerine bal ve ceviz!
Bu da gene meşhur Amasra Salatası...
AMASRA SALATASI
Kullanılan Malzemeler:
Salatalık, domates, havuç, kuru ve yeşil soğan, marul, kırmızı lahana, yeşil biber, piyaz, maydanoz, çükündür, roka, turp, semizotu, dereotu, nane, karışık turşu,
limon, sirke, tuz ve zeytinyağı.
Hazırlanışı: Tarifini veremiyorum;
çünkü bunu sadece 5 kişi biliyor. Bartın ve Amasra da,
kokusunu hissettiğiniz her balık sofrasında,
adetten yada damak tadından olsa gerek
o meşhur Amasra Salatası olmadan yemeğe başlanmaz.
Kimine göre Osmanlıdan, kimine göre de adını aldığı
Kraliçe Amastris den devralınmış bu gelenek...
Yörede, en az 20 çeşit malzeme ile yapılan
Amasra Salatasına meşhur dedirten ise;
önce lezzeti, sonra lezzeti veren malzemelerin hazırlanış ölçüsü ve
biçimi ile göze hitap etmesine gösterilen özende saklı...
Yani, herkes salata yapar ama Amasra Salatasını asla...
Hem görünümü sanatsal, hem de lezzeti harika!
Balığın yanında düşünün...