4.6.08

İSLAMİ LÜKS...

*İslami Kesimde Lüks Tartışması*
"Bazı Müslümanlar, Nemrud gibi Firavun gibi lüks ve sefahat içinde"
Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül, türban, zengin, müslüman???
Haydi dinsizlere fazla bir şey demeyelim,
dindar geçinenlerin israf yapması,
lüks bataklığına batması, sefahat pisliğine gömülmesi doğru mudur?
İslami kesimde lüks tartışması
İslami kesim son iki gündür,
lüks çılgınlığı konusunu tartışıyor.
Tartışma iki gün önce Milli Gazete yazarı
Mehmet Şevket Eygi'nin kaleme aldığı bir yazı ile başladı.
Yaşam stili yazılarıyla
İslami kesime yön veren bir yazar olması nedeniyle
Eygi'nin eleştirileri bu kesimi
derinden etkiledi.
Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan'ın yaşam koşulları ile
zengin İslami kesimin lüks içindeki yaşamına
üstü kapalı göndermeler yapılan yazı aynı zamanda
toplumdaki gelir dağılımına da dikkati çekti.
İşte İslami kesimde günlerdir tartışılan Eygi'nin yazısı :
*Bazı Müslümanların Lüks Çılgınlığı*
Bu memlekette on milyon işsiz var...
Aşsız vatandaşlar perişan vaziyette...
İnanmayacaksanız ama ayda 250 liraya çalışan insanlar, çocuklar var.
Beş altı yüz liralık emekli maaşlarıyla sürünenler var...
Çocuklarına bir kilo kiraz alıp yediremeyenler var...
Hal böyle iken birtakım politikacılar, medyacılar, iş adamları Nemrud gibi,
Firavun gibi lüks ve sefahat içinde yaşıyor.
Bu politikacıların, medyacıların, iş adamlarının bir kısmı dindar...
Haydi dinsizlere fazla bir şey demeyelim, dindar geçinenlerin israf yapması,
lüks bataklığına batması, sefahat pisliğine gömülmesi doğru mudur?
Din kardeşleri aç iken nasıl böyle yaşayabilirler?
Bunlar 5 yıldızlı otelleri beğenmiyor, 7 yıldızlılara iniyor.
Normal odaları beğenmiyor, kral suitlerinde kalıyor.
Bu adamlar 30 bin dolarlık otomobillere binmeyi bir zül addediyor,
150 bin liralık ihtişamlı binitlerde gurur ve kibir içinde dolaşıyor.
Hem Müslümanız diyorlar, hem de Peygamberin
“Komşusu aç gecelerken,
kendisi tok sabahlayan bizden değildir”
tehdidinden korkmuyorlar.
Lüks, aşırı konfor, sefahat, haddinden fazla tüketim içinde yaşayanlar
örnek Müslümanlar değil,
Nemrud ve Firavun tabiatlı münafıklar ve fasıklardır.
Çinlilerden ibret alalım. Türkiye’de şu anda on binlerce Çinli bulunuyor.
Ülkelerine gidip geliyorlar, ticaret yapıyorlar.
Zerre kadar israf ve gösteriş sergilemiyorlar.
Binlerce çeşit malı tanesi 1 liradan satıyorlar.
Kazançlarını kuruş kuruş biriktiriyorlar.
Mütevazı yiyorlar, mütevazı geceliyorlar.
Bir Çinlinin kazandığı para ile içki içip
seks alemi yapması, lüks otelde yatması,
parasını saçıp savurması görülmemiştir.
Bilhassa bazı Müslüman devlet ve hükümet adamları ve hanımları,
on milyonlarca halkın geçim sıkıntısı çektiği bu ülkede
biraz daha dikkatli ve ahlâklı hareket etmelidir.
Nedir o korkunç fiyatlara yaptırılan elmaslı, pırlantalı,
yakutlu, zümrütlü, safirli mücevherler...
Nedir o yüz bin liralık lüks saatler...
Lüks bir mağazadan bir kadın çorabının 400 liraya alındığını duyuyoruz.
Müslüman politikacılara ve iş adamlarının hanımlarına
böyle alış verişler yakışır mı?
Bazı Müslüman politikacılar medyacılar, iş adamları Ağa Han gibi
debdebe ve ihtişam içinde yaşıyor.
Kendileri, eşleri, oğulları, kızları, torunları, yeğenleri
eski Hint Mihraceleri gibi hayat sürüyor.
Bu memlekette genel bir refah olsa, herkesin tuzu kuru olsa,
hiç sefalet ve sıkıntı olmasa yüreğim yanmaz bu kadar.
Kimse bana kızmasın.
Yazdıklarım doğru mu değil mi onu düşünsün.
Doğruysa herkes kendisine çeki düzen versin.
Bunca vatandaşın sefalet ve sıkıntı içinde yaşadığı bu ülkede
400 liraya kadın çorabı alınmaz.
Hürriyet