13.4.08

DİKKAT KANSER GELİYOR...



Göz göre göre kanser oluyoruz!

"Gerçekleri açıklarsam Türkiye sarsılır" diyen
Prof. Erkan Topuz'un verdiği bilgiler tüyler ürpertici!

* İşte kansere yol açan nedenler...*
Esra Ceyhan'ın Kanal D'deki programına konuk olan
İ.Ü. Onkoloji Enstitüsü Direktörü Prof. Dr. Erkan Topuz,
gene herkesi ekran başına kilitleyen
açıklamalarda bulundu.
Topuz, kanserle mücadelenin anne karnında başladığına
dikkat çekerek hamile kadınların ve bebek sahibi insanların
evde dikkat etmeleri gereken noktaları anlattı.
Bulaşık deterjanlarından, halıların temizliğine kadar
çok önemli ayrıntılar...

"Benim mücadelem bu yaştan sonra
halkımızı kanserden korumaktır.
Kanser tedavisi sonra geliyor.
Bir korunma bin tedaviden evladır.
Bunları ilk defa duyuyorsunuz ama gerçek bunlar.
Ben bunları kendimi bu işe adadığım için anlatıyorum.
Bu anlattıklarımı
Türkiye ilk defa duyuyor.
Belki dünyada da çok az duyan vardır"
diyen Prof. Dr. Erkan Topuz,
herkesi şaşırtan açıklamalar yaptı.
*İŞTE SARISICI AÇIKLAMALAR*
-Evde, sokakta giydiğimiz ayakkabılarla dolaşılmamalı
Eğer evde ayakkabı ile geziyorsak,
dışarıdan geldiğimiz ayakkabıları çıkartıp
başka bir ayakkabı giymeliler.
Çünkü dışarıdan giydiğimiz ayakkabı ile
eve soktuğumuz "pestisitler"
kanserin en önemli sebeplerinden bir tanesidir.
(Pestisit: Tarım ürünleri, kimyasallar, egzozdan çıkan gazlar vs)

-En tehlikeli yer: Halı
Halı bütün pestisitleri tutar.
Bu nedenle halıların temizliğine dikkat ediniz.
Kesinlikle deterjanla temizlemeyin.
Sirkeli su ile silin.
-Deterjan kullanınca muhakkak eldiven giyilmeli
Plastik eldiven kullanmayın, içine izci eldiveni giyin.
Çünkü deterjanlar alerjiktir ve
ufak dozlarda alındığı takdirde kronik olarak kanserojendir.
(İzci eldiveni: Pamuk eldiven)

-Bulaşık makinasında kullandığınız deterjan da petrol ürünü,
yani kanserojen!
Ne kadar yıkarsa yıkansın kalıntılar kalabilir.
Eğer sağlığınızı düşünüyorsanız çıkardığınız bulaşıkları
sirkeli suyla ya da limonlu suyla silin.

-Her türlü deterjandan kaçının!
Devamlı olarak zeytinyağı ve defne sabununu seçiniz.
Ellerinizi, vücudunuzu hakiki zeytinyağından
yapılmış sabun ile yıkayın,
defne veya fıstık yağından yapılan hakiki sabunlar da seçilebilir.
Bunları örnek olarak söylüyorum.
Deterjandan kaçıyoruz ve çok miktarda suyla duruluyoruz.

-Beyaz olan her türlü iç çamaşırı,
yeni aldığında en az 2 kere kaynatılmalı!
Çünkü bunlar, beyazlatılmak için kanserojen maddelerle yıkanıyor.

-Kanserle mücadele anne karnında başlar.
Anne adayları aşırı miktarda vitamin almaktan kaçınsınlar.
Çünkü bilinçsizce alınınca vitaminin içindeki kobalt,
bazı aşırı miktarda minareller içerir...
Doktor bir tane yut diyordur ama çocuk gelişsin diye
bir kaç tane yutuyorlar.
Bu çocukta birikime sebep olabilir ve kansere neden olabilir.

-Gökkuşağının 7 rengini, ne buluyorlarsa,
günde en azından 3-5 tane yenmeli!
Her bir renkte bir şeyler var.

-Hamileler, haftada 2 kez kırmızı et yemeli!
Özellikle balıkla beslensinler.
Sağlıklı bir insanın kansere yakalanmaması için,
bebeğin daha anne rahmindeyken
vücudunun direncinin artması ve zehirleri alarak
bağışıklık sisteminin bozulmaması lazım.

-Oda spreyleri doğrudan doğruya petrol menşeli
Zehiri soluyorsunuz.
Akciğerinize geçiyor ve dolaylı olarak
bağışıklık sisteminizi bozuyor.

-Sebzeler, mevsiminde dondurulup saklanmalı!
Yalnız bir kez çözülünce onu muhakkak pişirin.
Mikro dalgada bir kere ısıtın.
Ateşte ısıttıklarımızda ise bir kere ısıtınız.
Çünkü bir dahaki sefere değeri ölür.
DNA'yı bozar.
DNA kırılması da kanserojene yol açar.

-Radyasyon; kronik olarak kansere en çok yaklaştıran
faktörlerden biri! Televizyondan çok uzak duralım.

-Çocuklara haftada 2 kez balık çorbası
Ama içine zerdeçal koymak suretiyle...
Soğan, sarımsak ve o mevsimin sebzesiyle yapmalısız.
Çocuk anne karnındayken bu terbiyeyi almaya başlamalı.

-Gebeler haftada 1 kilo balık tüketmeli
Bu miktarın üzerinde balık tüketilmesine karşıyız.
Çünkü en steril balıkta bile az civarda civa vardır.
Bu balıklar dip balıkları olmamalı.
Somon veya yüzey balığı, Akdeniz, Ege balığı olmalı.
Marmara'nın dip balıklarını lütfen tüketmeyiniz.

-Kızartma için en uygun yağ; kanola yağı
Onun dışında birinci seçeneğimiz zeytinyağdır.
Memleketimizin iftihar edebileceği yağdır.
Fındıkyağı da tercih edilebilir.

-Çocuklar, fast food türü yiyecekleri 15 günde bir yemeli
Ama haftada 3 kez yedikleri takdirde
beyin tümörlerinde, lenfomalarda ve lösemilerde
3 kat artış gözükecektir.
Çocuklarımıza arada bir verebiliriz.
Ama dışarıdaki yiyeceklerin nasıl kızartıldığını bilmiyorsunuz.
Ona göre hareket edin.

-Çocuklar meyve ve yoğurdu bol tüketmeli
Ancak yoğurdu prebiyotik ve ev yoğurdu olarak kullanalım.
Yoğurdunuzu evde yapın.

- Peynir ve çökelek fazla miktarda yiyin.
Keçi peyniri çok faydalıdır.

-Çocukları, üç beyazdan; un, şeker ve tuzdan uzak tutmalı -
Belki tuzcular üzülecekler ama,
Konya'ya akan kanalizasyonlar ve kirletici sularla,
Türkiye'nin en büyük tuzunu karşılayan Tuz Gölü'müz
maalesef torbaların içinde çok iyi steril edilmedikleri takdirde
bize kanseri ufak ufak taşıyorlar.
Bu nedenle kaya tuzunu tercih edin.
Yani turşu kurduğunuz tuzu çekin ve çok az miktarda kullanın.
Çünkü tuz da kanserojendir.

-Amerika'daki çocukların tombul olmasının sebebi
her şeye şeker katmalarıdır. Ucuz beslenmedir.

-En faydalı gıdalardan birisi ceviz
Daha sonra fındık ve bademdir.

- Ayçiçeği açık alın. İşlemden geçmemiş olacak,
kavurup yiyebilirsiniz.
Ama fındık, ceviz gibi yiyecekleri kabuklu alın.
Çünkü içine böceklenmesin diye ilaç sıkılmaktadır.
Sonsuz faydaları olan yiyeceklerdir.
Günde bir avuç muhakkak tüketiniz.

-Elma mutlaka yenilmeli!

-Plastik, bakır, alüminyum kap kullanılmamalı
Porselen, cam ve çelik kullanın.
Meyveleri de bu tür kaplarda yıkayın.
Bunların içine litresine göre 9-10 çorba kaşığı elma sirkesi atın.
Aşağı yukarı yarım saat bekletin.
Sonra tekrar yıkamayın. Tekrar mikrop alır.

-Dikkat; meyvelerin üzerine parlak görünmesi için
mum sürülüyor!
Bunları hakiki zeytinyağlı sabundan geçirdikten sonra
elma sirkeli sudan geçirin. Ya da elma sirkesi ile ovun.

- Meyveyi kabuğuyla tüketin, eğer sterilse!

-Lahana, marul gibi yiyeceklerin
ilk dört kabuğu çöpe atılmalı. İstediğiniz kadar yıkayın
bunların üzerindeki pestisitleri temizleyemezsiniz.
Çaresi yok.

-3 ayda bir su değiştirilmeli
Çok muhteşem sularımız var ama ne olursa olsun
tabiatı rezil ediyoruz. Satın aldığımız sularda
az miktarda da olsa kanserojen dozlar karışabilir.
Bunlar kontrollü sular ama 3 ayda bir değiştirmek gerekiyor.

-Plastik her yerde zehir. Plastik bardaklar, kaplar,
plastik herhangi bir şey...
Ben ona girmiyorum bu lafı söylersem yer yerinden oynar.
Bu plastikler ev yapımına girdiler.
Doğrudan doğruya inşaat malzemesi olarak kullanıyorlar.
Çok bilinçli olun, çok iyi markalar kullanın.
Bunları söylemem demek
Türk ekonomisiyle oynamam demek.
Ben insanlara kendimi adadım,
onun için kimseden korkmuyorum açık açık söylüyorum.

-Meyve suyu, posasıyla tüketilmeli
Biz kanserli hastalara suyunu veriyoruz.
Meyve suyuna geçmeyen çok madde posada kalıyor.
Bu şekilde kolon ve miğde kanserinden korunmuş oluyorsunuz.

-Bakır, özellikle beyin tümörlerinde ön plana çıkıyor
Çok iyi kalaylı olursa bu etki azalıyor.
Ama kulağınıza bakır küpe bile takmayın.

-Çocuklar, yeşil plastik sahalarda oynamamalı
Plastik çimenler sentetiktir ve kanserojen madde alabilirler.

-Havuzlar iyi temizlenmeli
Ozonla temizlemek en fazla tehlikeli olanıdır.
Aşırı klorluysa yine spor yerine kansere hazırlık yapıyorsunuz...

-Bütün beyazlatıcılardan kaçınılmalı
Çocuklarımızın kullandığı o pırıl pırıl bembeyaz defterler
klorla temizleniyorlar. Bunlarla temizlenmemiş defter kullansınlar.
Kullandıkları boyalarda da kanserojen etkisi vardır.

*KANSER DALGA DALGA GELİYOR *
Prof. Dr. Erkan Topuz'un verdiği şu çarpıcı bilgi,
kanserin boyutlarını açıkça ortaya koydu:
"Kanser dalga dalga geliyor."
2020 yılında 20 milyon insan kansere yakalanacak.
Ama eğer bunları yaparsak belki bunu
15 milyona indirebiliriz.
O yüzden gözümüzü açalım. Bu iş çocukluktan başlıyor.
Çocuklarımıza bu terbiyeyi vermek zorundayız.
Ailede çocuk anne babayı taklit eder.
Anne-Baba ne yiyorsa çocuk da onu yer."
Topuz, yaptığı açıklamalar nedeniyle
bir takım sektörleri zor duruma soktuğu
eleştirileri için ise,
"Benim için insan sağlığı birinci plandadır.
Ekonomi ikinci plandadır.
Bir insanın kanser olması durumunda
devlete ve millete verdiği zarar milyarlarca dolardır.
O yüzden dikkatli olduğunuz takdirde
ekonomiye de katkınız olur.
Aslında ben bunları anlatarak
Türkiye'nin ekonomisini de kurtarıyorum
farkında değiller"
diye konuştu.
Alıntı